Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Ağrı’ya gelen HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Seçim İrtibat Bürosu açılışı gerçekleştirdi, Ağrılı esnafı ziyaret etti.
Ağrı Ahmed-i Hani Havalimanı’ndan kalabalık bir araç konvoyu ile şehir turu yapan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, partisinin Seçim İrtibat Bürosu açılışına katıldı.
Vatandaşların yoğun katılım gösterdiği Nevzat Güngör Caddesi’ndeki irtibat bürosunun açılışı öncesi Ağrı Belediye Başkan adayı Muhammet Arif Yılmaz kısa bir açılış konuşması yaptı.
Konuşmasında Yılmaz, “Ağrı’nın birçok sorunu var, problemi var. Bunun da sebebi sanki bu memlekette sanki iki anlayış varmış gibi yıllardır bu şekilde hareket ediyor. Bundan sonra artık böyle bir durum yok diyoruz ve artık alternatifiniz var. Bu alternatifi beraber HÜDA PAR ile oluşturacağız inşallah.” ifadelerini kullandı.
Açılış programında halka hitap eden HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, belediye kaynaklarının yerinde kullanılmadığı, doğru değerlendirilmediğine dikkat çekti.
Yapıcıoğlu, HÜDA PAR’lı belediyeler döneminde kaynakların yerli yerinde kullanılacağını, rüşvete ve yolsuzluğa müsaade edilmeyeceğini söyledi.
“Kaynaklar yerinde kullanılmıyor, israf önlenemiyor, yolsuzluk önlenemiyor”
Yapıcıoğlu, “Sandıklar açıldığında inşallah illerimiz HÜDA PAR belediyeciliği ile tanışacak. Nedir bizim belediyecilik anlayışımız? Başlıklar halinde birkaç şey söyleyeyim. Siyasi parti ayırt etmeksizin, eğer memleketin birçok tarafında yolsuzluktan, rüşvetten, israftan söz ediliyorsa hani derler ya ‘bazı şeylerin şuyu’u vuku’undan beterdir.’ Eğer milletin malı doğru yere planlanarak harcanmıyorsa ve şehirler yeterince hizmet alamıyorsa, hizmet üretemeyenler kaynakların yetersizliğinden bahsederken öbür tarafta olmadık yerlere bu kaynakları israf ediyorlarsa o zaman rahatça şunu söyleyebiliriz ki, kaynaklar doğru değerlendirilmiyor. Kaynaklar yerinde kullanılmıyor, israf önlenemiyor, yolsuzluk önlenemiyor, rüşvet başını almış gidiyor. Diyoruz ki inşallah, kazandığımız her belediyede, belediyenin üzerinde ‘rüşvet alan da, veren de melundur’ yazacağız. İnşallah HÜDA PAR’lı bir kardeşinizin yönettiği bir belediyede yolsuzluk olmayacak, kimse göstere göstere milletin malını çar çur edemeyecek.” dedi.
“Biz inanıyoruz ki belediyeye aktarılan kaynaklar hizmet üretmek için yeterlidir”
“Siyasetin temel hedefi adaleti gerçekleştirmek olmalıdır. Biz mevki makam ya da servet peşinde değiliz.” diyen Yapıcıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz birileri o koltukta oturacak diye kendi ahiretimizi feda edecek insanlar değiliz. İnşallah biz diyoruz ki o koltuğa oturacak kardeşimiz adil bir hizmet üretecek, yolsuzluğa yol vermeyecek, rüşvetin önünü kesecek. Biz inanıyoruz ki belediyeye aktarılan kaynaklar hizmet üretmek için yeterlidir. Ama doğru ve yerinde kullanılırsa. Fakat maalesef öncelik sıralaması yapılmıyor. Ve biz diyoruz ki, kazandığımız belediyelerde sadece belediye meclisi iş görmeyecek. O şehirlerde ‘Şehir İstişare Meclisleri’ kuracağız hangi hizmetin öncelikli olduğu konusunda o şehirdeki muhtarlar, kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşları ile düzenli olarak toplanıp belediyeden beklenen hizmetlerin ne olduğu konusunda inşallah ortak akılla ortaya bir şey koyacağız ve en öncelikliden başlamak suretiyle milletimizin ihtiyaçlarını bir bir karşılayacağız, o hizmetleri üreteceğiz.”
Ağrı’daki seçim irtibat bürosunun açılış programından sonra çarşı esnafını ziyaret eden Yapıcıoğlu, esnafın yaşadığı sorun ve sıkıntıları dinledi.
Esnafa “Hayırlı Ramazanlar” dileyerek sıcak diyaloglar kuran Yapıcıoğlu, esnafın partisinin adaylarına destek vermeleri talebinde bulundu.
Yapıcıoğlu: Gazze, içinde bulunduğumuz zaafları bize gösterdi
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Gazze için yapılanların yetersiz olduğuna dikkat çekerek, “Gazze ayna oldu, özellikle İslam alemine ayna tuttu; içinde bulunduğumuz zaafları bize gösterdi.” dedi.
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, partisinin Ağrı İl Başkanlığı tarafından bir kafede düzenlenen iftar yemeğine katılarak konuşma gerçekleştirdi.
Gündeminde Gazze’deki gelişmeler olan Yapıcıoğlu, insanların üzerine iftar vaktinde bomba yağdığını, açlıkla büyük imtihan verildiğinin altını çizdi.
İslam ümmeti için Gazze’nin ayna vazifesi gördüğünü kaydeden Yapıcıoğlu, İslam aleminin zulme karşı harekete geçemeyişinin sebepleri üzerinde düşünülmesi ve çözümler için harekete geçilmesi gerektiğini söyledi.
“… bebeklerin ölüme terk edildiği Gazze’de belki de iftar vaktidir”
“Gazze’deki insanların üstüne halen bombalar yağıyor. Şu anda Gazze’de 1 milyon 100 bin insan yani buradaki insanların yarısı çok ciddi bir açlık krizi ve daha ötesinde açlık ile kıtlık ile karşı karşıya.” diyen Yapıcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İftar edecek gıda maddesi, bir lokma ekmek hatta bir yudum su bulamayan 1 milyondan fazla insandan bahsediyoruz. Evet, dünyanın dört bir yanından oraya yardımlar özellikle sivil toplum kuruluşları ve bazı İslam ülkelerinin kızılayları gibi kuruluşları tarafından gönderiliyor. Lakin içeriye geçen gıda maddeleri oradaki kardeşlerimizin ihtiyacı olan miktarın çok altında. Bir taraftan üzerlerine bombalar yağarken, evi barkı kalmamış yaralanmış insanların sığındığı hastaneler vuruluyor. Bir taraftan hastanelerde görev yapanlar topluca alınıp zindanlara tıkılırken ve hastalar ilaçsız bazen de yatakta kendisini çevirebilecek takati olmayan birkaç günlük bebeklerin ölüme terk edildiği Gazze’de belki de iftar vaktidir. Yiyecek bir şeyleri var mı onu bilmiyorum.”
Yapılan yardımların ve girişimlerin yeterli olmadığını söyleyen Yapıcıoğlu, “2 milyarlık İslam alemi ve 8 milyarlık insanlık ailesi bugüne kadar Gazze için bir şey yapamadı, yaptıklarımız yetmedi, yetmiyor. Eğer yeterli olmuş olsaydı orada katliam, soykırım bitmiş olacaktı. Eğer yardımlarımız yetmiş olsaydı orada çocuklar, kadınlar, beli bükülmüş ihtiyarlar, ellerinden bütün imkânları alınmış erkekler açlıktan ölüm ile burun buruna gelmiş olmayacaklardı. Hatta bazıları, maalesef derileri adeta kemiklerine yapışmış vaziyette can veriyorlar. Gazze ayna oldu, özellikle İslam alemine ayna tuttu; içinde bulunduğumuz zaafları bize gösterdi. Madem 5 aya aşkın bir süredir uzaktan seyredip sadece bazı yardımlar gönderip, dua gönderip oradaki kardeşlerimizi katliamdan kurtarmaya yetecek adımlar atamıyoruz, o zaman bizi durduran şey nedir? Bizi çaresiz bırakan şeyler nelerdir? Bizim iktisadi, askeri, siyasi, fikri, itikadi zaaflarımız nedir? Niçin bu haldeyiz? Bunun üzerine çözümler bulup kafa yormalıyız.” diye konuştu.
Yapıcıoğlu, “Allah’ın izni ile er ya da geç oradaki kardeşlerimiz bir şekilde bu savaşın da bittiğini görecek. Onlar direniyorlar, onlar üzerlerine düşeni yapıyorlar. Onlar tevekkül noktasında, teslimiyet noktasında, iman noktasında, cihad noktasında bütün İslam alemine öncülük yaptılar. Fakat bizler bu dersi yeterince alamadık ya da o imtihanları geçemedik. O imtihanı geçmek için daha çok çalışmamız çok çabalamamız, kendimizi gözden geçirmemiz, zaaflarımızı tespit edip bundan kurtulmak için ne gerekiyorsa onu yapmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.